AhirzamanMesnedi (referansı) dini olan bir tabirdir. İslamî ıstılahda (literatürde) ahirzaman, kıyametten önce 150-200 sene kadar devam edecek bir devredir. Dünya tarihinin ehemmiyetli birçok hadisesinin meydana geleceği ihbar edilmiş, haber verilmiştir. Esasında hem Hıristiyan hem de Yahudi kaynaklarında bu ahirzaman meselesine rastlanmaktadır.
Deccaliyet/SüfyaniyetDeccaliyet, bir dinsizlik/zındıka hareketidir. Tabiatperestlik fikriyle başlayan bir Ulûhiyeti inkâr cereyanıdır. Beşeriyetteki tüm medeniyet ve mukaddesatı zîrüzeber eden, yıkan, dehşetli icraatlardır.
Deccal, deccallık haysiyetiyle değil, belki gayet müstebit bir devlet reisi sıfatıyla bilinir. Deccal bir şahıs olmakla beraber teşkil ettiği komiteler, teşkilatlar ve isnad ettiği devlet kuvveti vasıtasıyla fevkalade büyük tahribatlar yapar. Deccalın rejimine ve teşkil ettiği komitesine ve hükümetine ait garip halleri ve dehşetli icraatları olur. Deccalın mektepçe ve askerce ilmî ve maddî orduları bulunur. Deccal, mağrur, firavunlaşmış, Allah'ı unutmuş olduğundan, surî, cebbârâne olan hâkimiyetine ulûhiyet namını vermiş bir ahmak şeytan ve bir dessastır. Büyük Deccalın, ispritizma nevinden teshir edici hassaları bulunur.
Âhirzamanda, felsefe-i tabiiyenin verdiği cereyan-ı küfrîye ve inkâr-ı ulûhiyete karşı, Allah'ı inkâr eden o cereyan efradları, birer küçük Nemrud hükmünde nefislerine birer rububiyet verir. Ve onların başına geçen en büyükleri, ispritizma ve manyetizmanın hâdisâtı nev'inden müthiş harikalara mazhar olan Deccal ise, daha ileri gidip, cebbârâne surî hükûmetini bir nevi rububiyet tasavvur edip ulûhiyetini ilân eder. 15. Mektup s. 372
Fakat temsil ettiği dinsizlik cereyanı pek cesîmdir, büyüktür. Azamî bir istibdat ve âzamî bir zulüm ve âzamî bir şiddet ve dehşetle hareket ettiği için, âzamî bir iktidarı bulunuyor görünür. Deccalın mühim bir kuvveti Yahudilerdir ve Yahudi komiteleri ve lobileridir. Yahudiler deccala severek tâbi olurlar. Deccal, dehşetli bir iktidar sahibi görülür. Hem Büyük Deccalın, hem İslâm Deccalının üç istibdat devresi olur. Ve dünya ekseriyetle Deccal’e taraftar olur.
Deccal, şeytanın iğvâsı ve hükmüyle, İsevi dinin ahkâmını kaldırıp Hıristiyanların içtimaiyatlarını idare eden rabıtaları bozarak anarşistliğe hazır eder. Deccalın, teşkil ettiği dehşetli maddeperestliği ve dinsizliği öldürecek ve inkâr-ı ulûhiyet olan fikirlerini mahvedecek Hz. İsa’dır ve ancak Hz. İsa Aleyhisselâm büyük Deccalı öldürür. Sihir ve manyetizma ve ispritizma gibi istidracî harikalarıyla kendini muhafaza eden ve herkesi sihirleyen o dehşetli Deccalı öldürebilecek, mesleğini değiştirecek, ancak harika ve mucize sahibi ve umumun makbulü bir zat olabilir ki, o zat, en ziyade alâkadar ve ekser insanların peygamberi olan Hazret-i İsa Aleyhisselâmdır.
İslâmların Deccalı ise ayrıdır. O aldatmakla işini görür, yani İslam’ı yıkar.
Her iki Deccal, Yahudinin İslâm ve Hıristiyan aleyhinde şiddetli bir intikam besleyen gizli komitesinin muavenetini ve kadın hürriyetlerinin perdesi altındaki dehşetli bir diğer komitenin yardımını, hattâ İslâm Deccalı masonların komitelerini aldatıp müzaheretlerini kazandıklarından, dehşetli bir iktidar zannedilir. ‘Âhirzamanın Süfyan ve Deccal gibi nifak ve zındıka başına geçecek eşhâs-ı müdhişe-i muzırraları, İslâmın ve beşerin hırs ve şikakından istifade ederek, az bir kuvvetle nev-i beşeri hercümerc eder ve koca âlem-i İslâmı esaret altına alır.’
MehdiyetMehdiyet, ahirzamanda dinsizlik cereyanına karşı mücadele ve mukabele edecek İslami bir ilim ve manevi ve maddi cihad hareketidir.
Mehdiyet hareketinin üç esas ve büyük vazifesi vardır.
Birincisi, dinsizlik cereyanına karşı Müslümanların imanını muhafaza ve şübhelerini izale edecek ilmi telifin yapılması…
İkincisi, sünnet-i seniyye ve şeriat-ı Ahmediyenin ihya edilmesi…
Üçüncüsü, ittihad-ı islamın yeniden tesis edilmesi…
Bu merhalelerin birincisi mehdiyet cemaatinin tesis edilmesi, ikincisi Şeriat ahkâmının icra ve tatbiki, üçüncüsü Cemahir-i müttefika-ı İslamiyenin (İslam Birleşik Devletleri) kurulması şeklinde tezahür edecektir.
Bu üç vazifeyi yapacak şahıs ahirzamanın büyük Mehdisi ünvanıyla işaret edilen şahıs olacaktır. Bu şanı yüksek Şahsın ‘diyanet, siyaset, cihad ve saltanat âleminde icraatları’ bulunmaktadır.
Mehdi, mehdiliğini iddia ederek ortaya çıkmayacak bilakis tesis ettiği cemaati, faaliyetleri ve elindeki delilleri ve Programı ile kendisinin mehdi olduğu bilinecektir.
Melhame-i Kübra/Armegedonİslami ıstılahta ‘Hermeciddun’, muharref Tevrat’a göre ‘Armagedon’ olarak isimlendirilen ve mehdiyetin cihan hâkimiyetine vasıta olacak bir iman-küfür harbidir. Melhame, büyük ve geniş muharebe sahası manasına da gelir. Melhame-i Kübra, büyük ve kanlı harbdir. Melhame, Mehdiyet ile Deccaliyet arasında cereyan edecektir.
Hz. Huzeyfe, Ebu Hureyre, Hz. Ali ve İbn-i Abbas’dan rivayet edilen şu hadis, 3. Cihan Harbini ve Irak’ın işgal edileceğini haber vermektedir.‘Ahirzaman’ın harbi cihan harbidir. Çok kimselerin öldürüldüğü iki büyük harbden sonra bir üçüncüsü daha olacak...’ (El- Mehdiy-yul Muntazar Alel Ebvab)
Bu harb tevil edilenin aksine, sadece ‘Birleşmiş Milletler perdesi altında Irak’ın işgal edildiği savaş’ değildir. Bu 3. büyük harb, Irak’ın işgaliyle başlayan, Deccal ile Mehdi’nin Amik Ovasındaki ‘melheme-i kübra’ diye rivayet edilen büyük çarpışma ile biten harbdir. Muhtemeldir ki bu harbin ilk başlamasından 72 ay sonra mehdi siyaset ve saltanat âlemindeki vazifesine başlar.
11 Eylül, umumi tarihin mühim noktalarından birisidir. Melheme-i Kübra veya Armagedon'a giden yolun bidayetidir. New York Times gazetesinin meşhur yazarlarından Musevi asıllı Thomas Friedman gibilerine göre 11 Eylül hadisesinin mânâsı,' fundamentalist İslamî hareketlere karşı topyekün ve küresel bir savaşın (Üçüncü Dünya Savaşı) başlangıcı ve start noktasıdır. Çünkü Yahudi inancına göre kıyamete yakın bir zamanda Armegedon adıyla büyük bir harb olacak ve bu harbin nihayetinde Yahudiler dünya hakimiyetini kuracaklar. Denebilir ki İsrail devleti senelerdir Armagedon isimli bu harb için hazırlanmaktadır. Bu harbin, hatta bir manada kıyametin gelmesini bekliyorlar. Bunun için de şartları tazyik ediyorlar, zorluyorlar.
Büyük Ortadoğu Projesi, nazariyatı itibariyle ahirzaman hadiselerinin en büyüklerinden olan ‘melheme-i kübra’, Hıristiyan ananesindeki ‘armagedon ‘ tarifine gayet muvafık görünüyor. Tatbikatı (pratiği) itibariyle BOP’nin ‘büyük’ kısmının istikbalde cereyan etmesi, ortaya çıkması muhtemeldir.
Hadiselerin cereyan edeceği ve en çok tesir edeceği yerlerden birisi de Türkiye olacaktır.
Hilafet-i İslamiyeHilafet, dar-ı bekaya irtihalinden sonra Hz. Peygamberin risalet haricindeki vazifelerinin ifası ile tavzif edilmiş, Müslümanlardan müteşekkil cemiyetin (ümmetin) şahs-ı manevisinin mümessillik ve İslami manada siyasi, hukuki ve dinî bir idare ve temsil makamıdır.
Hilafet, tesis edilmiş ‘İttihad-ı İslam’ın tezahür ettiği yerdir, manevi bir kuvvete haiz olduğu gibi maddi bir ittifakın da müşterek makamıdır.
Halife, hülafa-i raşidin devrinde istişare ile seçilmekte idi. Hilafet Emevi ailesine geçmesinin akabinde saltanat şeklini almıştır. Abbasi Hanedanı'ndan gelen halifelerin iktidarının 10. asırda zayıflamasına kadar devlet reisi vazifesini de ifa eden halife, bundan sonra siyasi iktidarını kaybetti. Siyasi ve askeri kuvvet mahalli hükümdarların eline geçmesinden sonra İslam cemiyetinin sadece dini (ruhani) temsil makamı olarak kalmıştı. 1517’de hilafet Osmanlıya geçtikten sonra iktidar kuvvetine haiz olan hilafet, yeniden ‘ittihad-ı islam’ hedefi için faaliyete başlamıştı. Hilafet, 1924’e kadar bu hususiyetini bir şekilde devam ettirdikten sonra, ilga edilmişti. O günden sonra Müslümanların ve İslamiyetin müşterek bir temsil makamı olmamıştır. Ve hiçbir kimse ve devlet, hilafeti yeniden tesis etmeye muvaffak olamamıştır.
Hilafetin yeniden asli haliyle tesisi, Hz. Mehdinin zamanında olacaktır. Hz. Mehdi, Cemahir-i müttefika-ı İslamiyenin (İslam Birleşik Devletleri) reis-i cumhuru yani ümmet-i Muhammed’in halifesi olacaktır…
Meselenin teferruatını sonraki kitaba havale edelim.
Ahirzaman hadiseleri içinde bu esas meselelerden başka Hz. İsa’nın semadan nüzulü, dabbe-ül arz, ye’cüc-me’cüc gibi mühim meseleler de bulunmaktadır…
Melhame-i Kübra, Kuran-ı Kerim'de bahsedilen kıyamet günü Deccal ile İsa arasında geçen savaşa İslam dinine inanların verdiği isim. Hristiyan inanışında bu savaşa Armagedon adı verilmektedir.
İslam'da Deccal denilen büyük fitneden bahsedilirken, Hz.Muhammed(sav)'den önceki bütün peygamberlerin ümmetlerine bundan bahsettiğini bildirmiştir. Deccal dünyaya şerri hakim kılmak için savaşacak ve “Rablık” iddiasında bulunacaktır.
İslam kaynakları 70.000 yahudinin Deccala tabi olacağını yazar. İsa ikinci defa avdet edecek ve deccalle savaşarak onu yenecektir. Bu savaşın gerçekleşeceği yer ise atların diz kapaklarına kadar kana gömüleceği haber verilen Amik Ovası'dır. Amik Ovası Torosların eteklerinde yer almaktadır.
İbranicede har-megido: Megido dağı'dır. Burası, Yahudiler ve Evanjeliklerin kıyamet savaşının kopacağına inandıkları yerdir. Akdeniz'den 15 mil içeride, Telaviv'den 55 mil kuzeydedir. Kitabı Mukaddes'te (16/16): "ve o, onları hep birlikte İbranicede Armagedon denilen bir yerde topladı" denilmektedir Revelation'da. Bu savaşı nükleer savaş şeklinde yorumlayanlar vardır, Ezekiel 38 ve 39. bölümleri temel alarak: "Çok şiddetli yağmurlar ve dolu, yangınlar ve kükürdün kaynaması, dağların düşmesi ve yüksek kayaların çöktüğü depremler.."
ABD başkanı Ronald Reagan, 1980 ve 1983'deki konuşmalarında Armagedon'u telaffuz etmiş, "Armagedon'u yaşayacak nesil biz olabiliriz" demiştir.
2 Kasım 2007 Cuma
Ahirzaman ve Melhame-i Kübra Savaşı
Etiketler: Armageddon Savaşı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İşitsel/Görsel
|
Kur'an-ı Kerim Tüm Sûreler
ŞİİRLERİNİZ |
|
1 yorum:
refsa kardes inş.cok okuyan olur bu mefzuatları..bıraz daha özet yaparsan ıyı olur mıllet acısından.
Yorum Gönder